Edatların Cümleye Kattığı Anlamlar
Edatların Cümleye Kattığı Anlamlar
Edatlar cümle içerisinde kullanıldığı yerlere göre Cümleye farklı anlamlar katabilir. Şimdi isterseniz hangi edat Cümleye hangi anlam katıyor buna bakalım.
Yalnız, Ancak: Cümleye tek, sadece anlamı katar.
- Bu şiiri ancak Ali yazabilir. ( Sadece Ali yazabilir.)
- Onu ancak sen anlarsın ( Onu sadece sen anlarsın)
- Soruyu ancak o çözebilir. ( Soruyu sadece o çözebilir.)
- Bu yemeği ancak o yapabilir. ( Yemeği sadece o yapabilir.)
Gibi: Cümleye benzetme ve karşılaştırma anlamı katar.
- Dev gibi bir çocuktu. ( Deve benzetmiş, benzetme anlamı katmış.)
- Çocuk da onun gibi başarılı. ( Onun gibi, karşılaştırmış.)
- Kızı da kendi gibi konuşkan. (Karşılaştırma anlamı var.)
- Kuzu gibi oldu. ( Benzetme anlamı vardır.)
- Bugün de dün gibi sıkıcı. ( Dün ve bugünü karşılaştırmış.)
İçin: Amaç ve neden anlamı katar.
- Ödevini sormak İçin geldi. (Amaç anlamı katmış, amaç-sonuç)
- Unuttuğu İçin zamanında gelemedi. (Neden anlamı katmış, Neden-Sonuç)
- Ödülünü almak amacıyla geldi. ( Cümleye amaç anlamı katmıştır.)
- Parası olmadığı İçin sevdiği kitabı alamadı. (Cümleye neden anlamı katmıştır.)
- Babasına yardım etmek için işinden ayrıldı. ( Yardım etmek amacıyla, Cümleye amaç anlamı katmıştır.)
Kadar: Cümleye Yaklaşık, karşılaştırma, eşitlik anlamı katar.
- On kadar çocuk gelmiş. ( Yaklaşık olarak anlamı katmış)
- Limon kadar ekşiydi. ( Nitelik, eşitlik anlamı katmıştır.)
- Ayşe, Ömer kadar zeki değil. ( Karşılaştırma anlamı vardır.)
- Senin kadarını görmedim ben. (Cümleye karşılaştırma anlamı katmış.)
- Senin kadar güzel ( eşitlik anlamı var ayrıca karşılaştırma anlamı da bulunmakta.)
Üzere: Cümleye amaç, koşul, yaklaşık gibi anlamlar katar.
- Arabayı tamir etmek üzere gitti. (Tamir etmek amacıyla)
- Telefonu geri vermek üzere alabilirsin. ( Vermek koşuluyla)
- Film bitmek üzere. (Neredeyse bitecek anlamı)
- Çocuk gelmek üzere. (Neredeyse gelecek anlamında.)
- Arabaya binmek üzere gidebilirsin. ( Koşul anlamı var.)
Mi: Cümleye pekiştirme, soru ve koşul anlamı katar.
- Ahmet geldi mi? (Soru anlamı katmış)
- Büyük mü büyük bir evi vardı. (pekiştirme anlamı katmış.)
- Ahmet geldi mi biz gideriz. (Ahmet gelirse biz gideriz.)
- Güzel mi güzel gözleri vardı. (Güzelliği pekiştirmiş.)
- Soruyu çözdü mü? ( Cümleye soru anlamı katmıştır.)
- Yağmur yağdı mı biz kalkarız. ( Koşula bağlamış. Koşul anlamı katmıştır.)
Göre (e göre) : Cümleye görelik, karşılaştırma anlamlarını verir.
- Ona göre bu hoş bir durum değil. ( Görelik anlamı katmış.)
- Ahmet Hüseyin’e göre daha çalışkan. ( Karşılaştırma anlamı katar.)
- Ona göre bir iş buldum. (Ona uygun)
- Bu resim diğerine göre güzel. (Cümleye karşılaştırma anlamı katmıştır.)
- Sana göre bir elbise almak isteri. ( sana göre, sana uygun. Cümleye uygunluk anlamı katmıştır.)